Mesleki eğitime neden daha erken başlanmalı (4)
Mesleki eğitimin önemine yönelik geri dönüşler oldukça fazla.
Sevindirici bir durum ama dudak bükenler de yok değil.
Görünen o ki bu çok önemli konuyu daha uzun süre sabırla anlatmamız gerekiyor.
Mesleki eğitim, sistemin, üretimin ve özellikle de yaşamın uzağındakiler için çok şey ifade etmese de bizzat içinde olanların “olmazsa olmazı” olmaya devam ediyor.
Söz bugün, uygulamanın bizzat içindeki sizlerde.
Neler yapılabilir?
“Mesleki Eğitimin tüm dünya ülkeleri için çok büyük bir ihtiyaç olduğu ortadadır. Her ülke kaliteli üretim personeli bulmakta zorlanmakta.
Avrupa’da birçok ülke işletmelerinde kurdukları Eğitim Birimleri ile kendi personelini Çırak öğrenci olarak kayıt etmekte ve istihdamına yönelik yetiştirmektedir.
Ülkemizde meslek liseleri ve Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) yıllarca sanayimizin personel eksiğinin giderilmesine destek olmuştur. Ancak gelişen teknolojinin, kuşak farklılıklarının ve aile yapısının değişime uğraması sebepleriyle bu destek azalmıştır. Meslek Liseleri mezunlarının mezun oldukları alanlarda istihdam oranları, birçok bölgede yüzde 20’lerin altına düşmüştür.
Buna sebep olarak gelişen endüstri teknolojilerinin atölye eğitim ortamı olan okullarda yakalanamaması; 12. sınıfta staja giden öğrencilerin 3 yıl boyunca eğitim aldıkları makine ve teçhizatın firmalarda karşılıklarının kalmaması; firmaların bu şekilde gelen öğrencilere tekrar eğitim verme ortamlarının olmaması ve gelişen teknolojinin, kuşak farklılıklarının ve aile yapısının değişime uğraması gösterilebilir.
Çözümü olan bu gibi ortak sorunlar, bölgesel hatta iller bazında tespit edilip geliştirilebilinir.
Çözüm önerileri
– Mesleki eğitim uygulayan mesleki eğitim merkezi okullarının bölgesel açılma izninin düzenlenmesi ve organize sanayi bölgelerince açılması teşvik edilmelidir. Çok büyük bir alanı kapsadığı zaman kayıtlı öğrencilerin ulaşımı zor oluyor. Bölgede bulunan okullar da iş yükü bahanesiyle öğrenci kaydı yapmaktan kaçıyor.
– Mesleki eğitim uygulayan meslek liseleri teşvik edilmeli.
– Firmalarla yapılan protokoller standartlara bağlanarak artırılmasına izin verilmeli.
– MESEM sisteminin meslek liseleri kullanıcılarının ortak kullanımı için eğitim verilmeli. MESEM, SGK, Devlet Desteği konularında eğitim sunulmalı.
– Firmaların eğitim birimlerinin kurulması için “Bakanlık onayı” konusu düzenlenmeli. İşletme ve firmalara eğitim birimi sorumlusu gerekliliği vurgulanmalı.
– Öğrenciler için firmalara verilen devlet desteğinin üzerinde maaş verilmesi sağlanmalı. Böylece eğitim ve çalışmayı bir arada sürdüren öğrencilerin mesleğine sahiplik duyguları pozitif yönde gelişir.
– Öğrencilerin uzaktan eğitim ve yüz yüze eğitim konularında 40 kişiye kadar olan sınıf sınırlaması 10 kişiye kadar düşürülmeli.
– Öğretmen normlarına etkisi düzenlenmeli, pozitif hale getirilmeli. Çünkü bu yüzden diğer alanlar kendilerine sadece yük olarak görünen MESEM Program öğrencisini kayıt etmek istememektedir.
– Firmalardan istenen usta öğretici şartı düzenlenerek birçok alan için ortak usta öğretici belgesi kabul edilmelidir. Çünkü usta öğretici belgesi meslek konularını içeren bir sınav değildir. Teknik öğretmenlerin usta öğretici sayılması gerektiği tüm kurumlara bildirilmelidir.
– Yaşları 14 olan MESEM öğrencileri için firmalar adına bağlı bulundukları sanayi odaları ile okulun bağlı olduğu İl Milli Eğitim Müdürlüğünün protokol yaparak 32 saat olan İşletmelerde Beceri Eğitimi Dersinin 40 kişiye kadar olan sınıf sınırlamasının 10 ile 40 arası bölünmesine izin verilerek, okullarda yapılan protokolle gerekli düzenleme ve izinlerin alınarak işletmelerde yapılması sağlanmalı.
– Firmaların istediği yaş grubuna kadar okullarda ortak çalışmalar geliştirmesi uygulamalı eğitime katkısının önünü açacaktır. Bu da hem istihdamı hem de kaliteli iş gücünü arttırarak mesleki eğitimin ülkemize katkı sağlayacaktır.
– Bakanlığımızın il ve ilçelere mesleki eğitim birimleri altında acilen MESEM birimleri açılmasının sağlaması gereklidir.
Özetin özeti: Mesleki eğitim ciddi bir süreçtir ve mutlaka ciddiye alınması gerekir.