Japonya’da hızla yayılan ölümcül bakteri salgınına dair Türkiye açısından değerlendirmede bulunan Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Bu hastalık bir pandemi oluşturacak tehdit değil. Çünkü virüs değil. Bu bir bakteri; kolayca teşhis konabilir, bir hafta süreli tedavisi mümkün. Yani panik veya endişeye yol açacak durum gözükmüyor” dedi. Prof. Dr. Özlü, hastalığın önemsenmediğinde kalıcı hasarlara yol açabileceğini de belirtti.
“Bakteri bizde de var”
Salgına yol açan A grubu streptokok bakterisinin boğaz enfeksiyonlarına ve kalıcı hasara neden olabileceğini belirten Prof. Dr. Özlü, “Aslında A grubu streptokoklar her yerde var. Bizde de var. Bütün dünyada da var. Zaman zaman boğaz enfeksiyonlarına yol açarlar. Tonsilit gibi, farenjit gibi hastalıklara yol açarlar.
Ama bazen de bu hastalıklar sırasında kalpte, böbrekte, eklemlerde hasarlar ortaya çıkabilir ve kalıcı sorunlar yaşanabilir. Japonya’da bildirilen vakaların daha çok toksik şok sendromu dediğimiz bir ağır tabloya evrildiği görülüyor. Bu tabii etkenin kendisiyle ilgili bir değişikliğe ya da hastalığa yakalananların sağlık durumuyla ilgili bir duruma bağlı olabilir” dedi.
“Kolaylıkla tedavi edebiliyoruz”
Söz konusu salgının virüs olmadığını ve tedavisinin antibiyotiklerle mümkün olduğunu aktarıp, salgının pandemi oluşturacak bir tehdit olmadığına inanan Prof. Dr. Özlü, “Bu bir bakteri; tedavisi var. Yani penisilin grubu antibiyotiklerle bunu kolaylıkla tedavi edebiliyoruz. Ama böyle boğazda ağrı, ateş, vücutta kırgınlık gibi semptomlarla kendini belli eder. Böyle bir durum ortaya çıktığında tabii ki hekime başvurmak gereklidir. Kolayca teşhis konabilir, boğazdan sürüntü şeklinde örnek alınıp A grubu streptokoklar olup olmadığı netleştirilebilir. Buna göre de bir haftalık bir tedaviyle bazen tek doz penisilin, enjeksiyonla tedavi edilebilir. Yani panik veya böyle bir endişeye yol açacak durum gözükmüyor” diye konuştu.
“Toksik şok sendromuna ilerleyebilir”
Hastalığın genelde geçiştirildiğine ve daha fazla önemsenmesinin gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Özlü, “Bu tür boğaz enfeksiyonları genelde geçiştiriliyor. Yani ‘İşte boğazım ağrıyor, tonsilit oldum, işte bademcik oldum’ denilip önemsenmiyor. Oysa beta hemolitikler, özellikle A grubu ve hemolitikler önemlidir. Bu hastalığın ardından kalıcı kalp kapak sorunları, kalıcı romatizmalar, böbrek hasarları olabilir, toksik şok sendromuna ilerleyebilir. O açıdan böyle durumlarda hekime başvurup tedaviyi almak gerekiyor” dedi.